İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart 2025 sabahı polis tarafından yolsuzluk ve terör örgütü PKK ile bağlantılı olduğu iddialarıyla gözaltına alındı. Bu gelişme, Türkiye genelinde geniş çaplı protestolara neden oldu ve muhalefet partisi tarafından “sivil darbe” olarak nitelendirildi.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir ve diğer büyük şehirlerde on binlerce kişi sokağa çıkarak kararı protesto etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’daki gösterilere 300 binden fazla kişinin katıldığını belirtti. Göstericiler, “Korkma, halk burada” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla tepkilerini dile getirdi.
Hükümet, gösterilere karşılık olarak İstanbul’da dört günlük, İzmir’de ise beş günlük eylem yasağı ilan etti. Ayrıca, Twitter, YouTube ve Instagram gibi sosyal medya platformlarına erişim kısıtlamaları getirildi.
İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’nin ekonomik istikrarını da olumsuz etkiledi. Türk lirası değer kaybederken, borsa düşüş yaşadı ve bazı uluslararası yatırımcılar Türkiye’den çekilme kararı aldı.
Uluslararası alanda da tepkiler yükseldi. Avrupa Konseyi, İmamoğlu’nun tutuklanmasını “halk iradesine karşı bir eylem” olarak kınadı. İnsan Hakları İzleme Örgütü ise bu tutuklamayı, muhalefeti engellemeye yönelik siyasi motivasyonlu bir adım olarak değerlendirdi.
İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’de demokrasi ve hukukun üstünlüğü konularında ciddi endişelere yol açarken, ülkenin siyasi geleceği açısından da önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.