İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “silahlı terör örgütüne yardım”, “suç örgütü kurma”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “rüşvet almak” suçlamalarıyla tutuklandı. 19 Mart’ta gözaltına alınan İmamoğlu, dört gün süren sorgulamanın ardından İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi ve tutuklama kararıyla Marmara Cezaevi’ne gönderildi.
İmamoğlu’nun tutuklanması, aynı gün Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adaylığı için yaptığı ön seçimde 15 milyondan fazla kişinin desteğini almasıyla çakıştı. Bu gelişme, muhalefet ve uluslararası kamuoyunda siyasi bir hamle olarak değerlendirildi. Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, tutuklamayı “halk iradesine karşı bir eylem” olarak nitelendird.
İmamoğlu’nun tutuklanması, ülke genelinde geniş çaplı protestolara yol açtı. İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde düzenlenen gösterilerde, polisle göstericiler arasında çatışmalar yaşandı. Güvenlik güçleri, bazı bölgelerde biber gazı ve plastik mermi kullanarak müdahalede bulundu. Son günlerde 300’den fazla kişi gözaltına alındı.
Hükümet yetkilileri, İmamoğlu’na yönelik suçlamaların ciddi delillere dayandığını belirtirken, muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları, yargı sürecinin siyasi baskı aracı olarak kullanıldığını savunuyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu tutuklama, demokrasimize vurulmuş bir darbedir” açıklamasında bulundu.
İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’de siyasi tansiyonu yükseltirken, önümüzdeki dönemde hem iç politikada hem de uluslararası ilişkilerde önemli etkiler yaratması bekleniyor.
