19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki ikametgahında sabah saatlerinde polis tarafından gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun rüşvet, yolsuzluk, kara para aklama ve terör örgütü PKK’ya destek verme suçlamalarıyla gözaltına alındığı bildirildi.
Gözaltı işlemi sırasında İmamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda “Büyük bir baskı ile karşı karşıyayız ama yılmayacağız. Kendimi milletime emanet ediyorum.” ifadelerini kullandı. Aynı gün, CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının siyasi bir darbe girişimi olduğu savunuldu. Parti, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığının engellenmeye çalışıldığını belirtti.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, Türkiye genelinde protesto gösterileri başladı. İzmir Valiliği, 21-25 Mart tarihleri arasında kentteki tüm protesto ve gösterileri yasakladı. Aynı şekilde, İstanbul’da da gösteri ve yürüyüşler için güvenlik önlemleri artırıldı.
Uluslararası alanda da tepkiler gecikmedi. Avrupa Konseyi, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını “halkın iradesine karşı bir eylem” olarak nitelendirerek kınadı. Human Rights Watch ise, operasyonun “siyasi muhalefeti susturma amacı güttüğünü” ifade etti.
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından CHP, 23 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için ön seçim düzenledi.Bu seçimde İmamoğlu, yaklaşık 15 milyon oy alarak adaylığını ilan etti.
İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’nin siyasi atmosferini derinden etkileyerek, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde önemli bir dönüm noktası oldu.