İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 11 Nisan 2025 tarihinde Silivri Cezaevi yerleşkesinde ilk kez hâkim karşısına çıktı. Duruşma, yolsuzluk ve terör örgütüne yardım suçlamalarıyla değil, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik tehdit iddiaları ve seçim kampanyası sırasında yapılan bağışlardaki usulsüzlüklerle ilgili üç ayrı dava kapsamında gerçekleştirildi. CHP, bu süreci İmamoğlu’nun 2028 seçimlerinde aday olmasını engellemeye yönelik siyasi bir hamle olarak değerlendirdi.
Duruşma öncesinde, İmamoğlu’nun ailesine ait evlere polis baskınları düzenlendi. Ayrıca, İmamoğlu’na yönelik soruşturmaları haberleştiren gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan da gözaltına alındı. Protestolar sırasında gözaltına alınan 107 öğrenci ise serbest bırakıldı.
İstanbul’un köklü liselerinde, protestolara katılan veya hükümet karşıtı görüş bildiren öğretmenlerin görevden uzaklaştırılması üzerine öğrenciler de eylemler düzenledi. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde öğrenciler, öğretmenlerine destek amacıyla ayakta alkışlı protesto gerçekleştirdi.
İstanbul Valiliği, kamu düzenini sağlamak amacıyla dört gün süreyle tüm gösteri ve yürüyüşleri yasakladı. Ancak, binlerce kişi İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak “İmamoğlu yalnız değildir” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla protestolarını sürdürdü. Polis, göstericilere biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti; 343 kişi gözaltına alındı.
İmamoğlu’nun avukatları, suçlamaların siyasi olduğunu belirterek karara itiraz edeceklerini açıkladı. Bu gelişmeler, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konularında ulusal ve uluslararası düzeyde tartışmaları yeniden alevlendirdi.