Türkiye’nin ekonomik sorunları, 2023 seçimleri öncesinde siyasi söylemin merkezine oturdu. Enflasyonun rekor seviyelere ulaşması ve Türk lirasının değer kaybetmesiyle birlikte, ekonomik zorluklar vatandaşların yaşamını derinden etkiledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümeti, özellikle enflasyonla mücadelede faiz oranlarını düşürme gibi alışılmışın dışındaki politikaları nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kaldı. Uzmanlara göre bu politikalar durumu daha da kötüleştirdi.
Günlük ihtiyaç ürünlerinin fiyatları hızla artarken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) gibi muhalefet partileri halkın memnuniyetsizliğinden faydalanmaya çalışıyor. Derinleşen ekonomik kriz, protestolara yol açtı ve birçok vatandaş hükümetin ülkenin mali sağlığını iyileştirme kapasitesini sorgulamaya başladı. Öte yandan Erdoğan ve müttefikleri, COVID-19 pandemisi ve Ukrayna’daki savaş gibi küresel gelişmelerin mevcut sıkıntılarda büyük rol oynadığını savunuyor.
Seçimler yaklaşırken, Türk seçmeni Erdoğan’ın uzun vadeli istikrar vaatleri ile muhalefetin değişim çağrıları arasında bir tercih yapmak zorunda kalacak. Ekonomik çalkantının siyasi dengeleri değiştirip değiştirmeyeceği henüz belirsiz, ancak ekonominin, günümüzde Türkiye’deki siyasi tartışmaların en belirleyici unsurlarından biri olduğu inkâr edilemez.
